haberler güncel siyaset gündem spor sağlık magazin teknoloji haberleri

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
haberler güncel siyaset gündem spor sağlık magazin teknoloji haberleri

haberler güncel siyaset gündem spor sağlık magazin teknoloji haberleri


    AKP 8 yılda ne Yaptı? Madde madde saydı

    avatar
    By_MeRT


    Mesaj Sayısı : 712
    Kayıt tarihi : 20/11/10

    AKP 8 yılda ne Yaptı? Madde madde saydı Empty AKP 8 yılda ne Yaptı? Madde madde saydı

    Mesaj  By_MeRT Çarş. Kas. 24, 2010 5:07 pm

    Bahçeli grup toplantısında konuştu

    23 Kasım 2010 Salı 10:26
    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

    Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Devlet Bahçeli, AKP iktidarının 9. yılına girdiğini belirterek, AKP iktidarı döneminde yapılanları sert bir dille sıraladı.
    İşte Bahçeli'nin konuşmasından satır başları...


    Bu bayramda da trafik terörü milletimizi derinden üzdü. Değişik bölgelerde meydana gelen kazalarda çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetti. Artık gereken tedbirlerin alınması zorunluluk haline gelmiştir.
    İnsan hayatının değersiz olmadığını göstermek için iktidar partisi artık gerekli tedbirleri almalıdır. Özellikle şehiriçi trafiğinin hafifletilmesi zorunluluktur.
    Bu vesileyle hakkın rahmetine kavuşan vatandaşlarımız Allah'tan rahmet diliyorum.
    Öğretmenler Günü hatırlatması

    Bilindiği gibi yarın 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlayacağız. Gazi Mustafa Kemal'e Başöğretmen unvanının verilişini de kutlayacağız.
    Öğretmenlerimizin özverili çalışmalarını her fırsatta teslim etmek zorundayız. Çocuklarımızı hayata hazırlayan, bilgi aşılayan öğretmenlerimizin değeri çok büyüktür.
    Vatandaşlarımızın haklarına vakıf olmaları öncelikle öğretmenler sayesindedir. Milli bilincin aşılanmasında da öğretmenlerin yeri çok önemlidir. Ancak, gelecek nesillere çocuklarımızı hazırlayan öğretmenlerimiz, maddi sorunlar altında ezilmekte, her geçen gün saygınlıkları azalmaktadır.
    En temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan öğretmenlerin bu durumunun sebebi, iktidar partisidir. Hepimizin üzerinde hakları olan öğretmenlerin sorunlarına çözüm bulunmazda, gelecek için süphe duymamız gayet normaldir.
    Sorunları çözemiyorsak, çatırdayan eğitim yapısının ve öğretmenlerin durumunun payı çok büyüktür.
    Sorunların azaltılmasında entellektüel fikirlerin ne kadar önemli olduğu malumdur. Çağın gerekliliklerini kavrayan, analitik düşünme yeteneğine kavuşan çocuklarımız sağlıklı eğitim sistemi ile olur.
    Eğitim sistemini yaz boz tahtasına çeviren AKP hükümeti, öğretmenlerin mutsuz olduğu bir eğitim yapısına neden olmuştur. Bu sıkıntıları bitirmek durumundayı. Hükümetin baskı ve zulumleri, yandaş sendikanın tehditleri öğretmenlerimizin yaşadığı dramatik durumlar arasındadır.
    Öğretmenler için öneriler

    Hak kayıplarına uğrayan öğretmenlerimizin hesabını soracağımızı hatırlatmak istiyorum. Öğretmenlerimizin ellerinden tutulmasının vakti gelmiştir.
    Parti olarak,
    Yetersiz olan ders ücretlerinin yükseltilmesi, tatillerde de verilmesi
    Öğretmen aylıklarının artırılması,
    Lojman imkanlarının sağlanması,
    Öğretmen atamalarının sağlıklı olarak işlemesi
    önerilerimizden birkaçıdır.
    "AKP iktidarı milleti hırpaladı"

    Türkiye son 50 yılın en uzun iktidarını AKP ile gördü. 18 Kasım itibari ile bu iktidarın 8. yılı da dolmuştur. 8 yıl bir iktidar için uzun bir süredir ve milletin sorunlarının çözülmesi adına da oldukça elverişli bir dönemdir. AKP hükümeti her alandaki başarısızlığı millete yansıtmıştır.
    Milletimiz hırpalanmış, dış politikadan güvenliğe kadar tahrip olmamış, hiçbir alan kalmamıştır. En adi suçlarda, cinayetlerde endişe verici bir artış görülmüştür. Milletimiz mutsuz, adalet sancılı, ekonomi tükenmiş bir hale gelmiştir.
    Milelt iradesi gibi olumlu kavramlar asıl anlamlarından uzaklaşarak, teslimiyetin başarı, tavizin zafer olduğu bir dönem geride kalmıştır.
    "Küresel destekçilerinin gözüne girmek adına..."

    Türkiye içinden çıkılması zor bir hale gelmiştir. Küresel destekçilerin gözüne girmek adına, verilen tavizler had safhadadır.
    Yıllarca kapalı tutulan Ortodoks Kilisesi açılmış, Ruhban Okulu'nun açılması için çalışmalar başlanmıştır. Peşmerge liderleri kırmızı halılarla karşılanmış, milli meselemiz Kıbrıs ve AB olmuştur.
    Başörtüsü sürekli olarak istismar edilmiş, teröristler davul zurna ile karşılanmış, İmralı canavarı ile masaya oturulmuş, medya baskı altına alınmış, kamu kaynakları yandaşlara peşkeş çekilmiş, bizden-sizden ayrımı hiç olmadığı kadar hayat bulmuştur.
    "Sönmeye yüz tutmuş ampül..."

    Cumhuriyetin temelleri sarsılmış, milletimizin şahit olmadığı rezaletler AKP’nin sönmeye yüz tutmuş ampülü altında bir araya gelmiştir.
    Türkiye AKP ile yıllarca süren davalara şahit olmuş, milli birliğimiz tehdit edilir hale gelmiştir. Özel hayatın mahremiyetine hiçbir saygı gösterilmemiş, AKP kriz olmuştur. Milletimiz kandırılmış ve yıllarca oyalanmıştır.
    Ekonomi üzerindeki toplumsal denetimler ortadan kalkmış, güçlü ve zayıf ayrımı giderek büyümüştür. Yeni ekonomik ufuklar belirlenememiş, üreten bir toplum yaratılamamıştır.
    Esnaftan, emekliye kadar halinden memnun olan hiç kimseye rastlanamamıştır. Gelir büyüklüğü açısında 191 ülke arasında 41. sırada olmamız hiçbir AKP'li tarafından açıklanmamıştır.
    Başbakan Erdoğan hırçın ve uzlaşmadan uzak siyasi özellikleriyle zalimin nasıl tavır takınacağını açıkça göstermiştir.
    Ülkemiz sona ermeyen polemiklerin merkez üssü haline gelmiştir. Siyaset kurumu dejenere olarak, fikir üretemez hale gelmiştir. AKP milletimizin beklentilerine cevap üretememiş, huzur ve refah uzak kavramlar haline gelmiştir.
    AKP ülkemizi soymak için tek başına iktidar olmak istemiş ve bunu da başarmıştır. Bağımsızlığımız, egemenliğimiz tehlikeye sokulmuştur.
    Kanlı küresel projelerin gerçekleşmesi için tek başına olmak istemiş ve başa geldiğinden itibaren bunları başarmıştır. PKK açılımının kurdalesini kesilmesi için AKP'nin işbaşında olması istenmiştir. Bayrağımızın, dinimizin alaşağı edilmesi için AKP'nin önde olması istenmiştir.
    Süreç dış güçlerin istediği şekilde ilerlemiştir.
    Türkiye'yi yıkmak, bölünmüş bir millet haline gelmesi için AKP ve Erdoğan'ın başa gelmesi istenmiş, sancılar olabildiğine yaşatılmıştır.
    AKP halen işbaşında olsa da, milletimize ne kadar zarar verse de hesaba çekileceği gün yakındır.
    "Dersini verme zamanı yakındır"

    MHP yalnızca büyük Türk milletinden aldığı kuvvetle, AKP ve yandaşlarına verilecek dersin uygun zamanını beklemektedir. AKP projesine vaktini bildirmek için sabırsızlıkla bekliyoruz. Türk bayrağını çekildiği gönderden indirmeye hiçbir kirli elin gücü yetmeyecektir. Şehit kanları ile sulanmış topraklarımıza gelecek tehlikelere hiçbir zaman fırsat vermeyeceğiz.
    Milletimiz emin olsun MHP Türk tarihinin tüm haşmetini bünyesinde barındırmaktadır. Milliyetçi Hareket olarak, vatanseverleri yanımıza alarak, ihanete asla geçit vermeyeceğiz.
    Son günlerin en önemli gündem maddeleri arasında Lizbon Toplantısı yer almaktadır. Bu toplantının ardından AKP çevrelerinin son derece mutlu olması, konunun tartışılırlığını artırmaktadır.
    "Lizbon'da yaşananlar dikkat çekici"

    Sayın Başbakan Lizbon'a giderken, geçmişteki sözleriyle çelişerek, AB zirvesine gitmediğini üstüne basa basa söylemiştir. Sayın Cumhurbaşkanı da ortak hareketten yana olmuştur. 20 Kasım'da yapılan NATO Zirvesi'nde önemli kararlar alınmıştır. Değişen global şartlara uyum sağlamak, yeni stratejik bölge ilan edilmesi önemlidir. Füze savunma sistemi de Türkiye'de tartışılan bir konu olmuştur. AB güvenlik yapılanmaları ile ilişkimiz de tartışılan bir diğer konudur. AKP hükümetini ortaya koyduğu görüşlerin AB doğrultusunda değerlendirmesi önemlidir.
    NATO füze savunma sisteminin yeni bir tehdit olduğu ortadadır. Füze savunma sisteminin hangi ülkeden gelecek tehlikeye karşı olduğu da ele alınmıştır. En büyük tehdit kaynağının İran olduğu ele alınmış Türkiye de bu düşünceye katılmıştır.
    Cumhurbaşkanı Gül'ün daha önce yaptığı herhangi bir ülkenin tehdit oluşturmadığı açıklaması son gelişmelerle yalanlanmıştır.
    Türk milletinin aklı ile alay edercesine yaptığı hiçbir komşunun tehdit oluşturmadığı açıklamasına karşı sormak isterim; füze savunması İran'a karşı değilse, hangi ülkeye karşıdır. Bu düzenlemeler hangi ülkeyi hedef alacaktır?
    Başbakan Erdoğan ve rol paylaştığı Cumhurbaşkanı Gül, verilen kararları gizlemek için maskelerini takmışlar bu tüm riskleri üstlenmişlerdir. NATO Genel Sekreteri Rasmussen ile ortak noktada birleşmeleri de oldukça ilginçtir.
    NATO savunma sisteminde kontrolün NATO karargahına verildiği bilinen bir gerçektir. Savunma sistem kontrolünün Recep Tayyip Erdoğan'da olması hiç bir şeyi değiştirmeyecektir. Bunlar içi boş sözleridir. Başbakan'ın bu sanal ön şartı da boşa çıkmıştır. AB üyesi Kıbrıs Rum yönetiminin ve Fransa'nın itirazları aşılamamıştır.
    NATO toplantısında AKP'nin ağzına bir parmak bal sürülerek geri gönderilmiştir.

      Forum Saati Salı Mayıs 07, 2024 7:31 pm