Lizbon’da onaylanan füze kalkanı anlaşması, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dış politikadaki başarısızlık ve tutarsızlıklarını da tescilledi. İşte Erdoğan’ın keskin çıkış ve geri adımları:
1- İsveç’e bir parladı, söndü
İsveç, Ermeni yalanlarını onayladı; elçiyi çekti, 19 gün sonra geri yolladı.
2- İsrail’e 2 defa patinaj yaptı
Alçak koltuk ve Mavi Marmara krizlerinde elçiyi çekti, yine geri gönderdi.
3- Gitmem dedi, ABD’ye gitti
Ermenİ tasarısına kızdı. 6 gün sonra “Gitmiyorum” dediği zirveye katıldı.
4- Rasmussen’e NATO ikramı
3 Nİsan’da itiraz etti, 4 Nisan’da “Obama garantör oldu” deyip destekledi.
5- Füze kalkanında da zikzak!
“Komuta bizde olmazsa kabul etmeyiz” dediği anlaşmaya da boyun eğdi!
Önce ‘hayır’, sonra ‘evet’
Birçok milli meselede politik çıkışlar yapması, hemen ardından da geri adım atmasıyla bilinen Başbakan Erdoğan şimdi de, “Komuta bizde olmazsa kabul etmeyiz” dediği “NATO’nun füze kalkanı sistemi”ni onayladı
Haber: Bilun ÇELİK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
8 yıl boyunca tepki gösterdiği birçok konuda daha sonra geri adım attı.
İşte Erdoğan’ın keskin çıkış ve geri adımlarından bazıları:
Rasmussen’e NATO ikramı
Danimarka’da Peygamberimiz Hz. Muhammed’e yönelik çirkin karikatürler ve PKK’nın yayın organı ROJ TV’nin yayınına verilen destek nedeniyle bu ülkenin başbakanı Anders Fogh Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri olmasına önce karşı çıkan Erdoğan, “dünya barışına katkı sağlayacağı konusunda şüpheleri olduğunu” söyledi. Rasmussen’in Roj TV’nin yayınlarını engellememesi ve geçmişteki karikatür krizi sırasında takındığı tavrın, onun için eksi puan olduğunu vurgulayan Erdoğan, aradan bir gün bile geçmeden adaylığa destek verdi. Erdoğan, buna gerekçe olarak da “Çekincelerimizin Obama garantörlüğünde çözüldüğüne yönelik bilgiler gelmesi üzerine ’olur’ verdik” dedi.
Gitmem dedi, ABD’ye gitti
Başbakan Erdoğan, Ermeni tasarısının ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde kabulü sonrası gösterdiği tepkiden de çark etti. Washington Büyükelçisi
Namık Tan’ın, 5 Mart’ta Türkiye’ye çağrılmasının ardından 6 Nisan’da yine Washington’a yolculandı. ABD’ye gitmeyeceğini açıklayan Erdoğan da 12 Nisan’da ABD’deki Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne
katıldı.
İsveç’e sadece parladı
Başbakan Erdoğan, İsveç Parlamentosu’nun Ermeni idddialarını içeren tasarıyı kabul etmesine sert tepki gösterdi.
11 Mart’ta İsveç Büyükelçisi Zergun Korutürk Türkiye’ye çağrıldı ve Erdoğan’ın bu ülkeye ziyareti iptal edildi. Büyükelçi Korutürk, 19 gün sonra yine İsveç’teki
makamına döndü.
İsrail’e iki defa patinaj
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon, Çelikkol’u makamına davet edip, kendisininkinden alçak bir koltukta oturttu. Ardından da İsrailli gazetecilere dönüp, İbranice, “Görüyorsunuz, o bizden aşağıda oturuyor, biz yüksekteyiz ve burada sadece İsrail bayrağı var” dedi. Bu gelişmenin ardından Başbakan Erdoğan’ın direktifleri doğrultusunda Çelikkol, Ankara’ya çağrıldı. Bir süre sonra da Çelikkol yeniden İsrail’e gönderildi. İsrail’in Türk yardım gemisine düzenlediği ve saldırının ardından bir kriz daha yaşandı. Büyükelçimizi 3 Haziran’da yine geri çağrıldı. 21 Temmuz’da da geri gönderildi.
Füze kalkanı projesinde zikzak çizdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son yenilgisi füze kalkanı projesi oldu. Erdoğan, 9 Kasım tarihinde Reuters’a yaptığı özel açıklamada, NATO’nun kurmayı planladığı füze savunma sistemi konusunda nihai kararlarını bazı noktalar netleştikten sonra vereceklerini söylemişti. Erdoğan “Projede netleşmesi gereken teknik bazı konular var. Sistemi kimin komuta edeceği, butona kimin basacağı gibi noktalar netleşmeli. Bu tür konular netleştiğinde, bu konudaki nihai kararımızı vereceğiz” demişti.
Başbakan Erdoğan, bu açıklamasından bir hafta sonra 15 Kasım tarihinde, füze kalkanı projesinde komutanın Türkiye’de olması gerektiğini söylemişti. Erdoğan, “Topraklarımızın genelini kapsayacaksa, füze kalkanı projesinde komuta bizde olmalı.” demişti. Erdoğan şunları kaydetmişti: “NATO kapsamında atılacak bir adım ve bu işin komutasının kime verileceği önemli. Topraklarımızın genelinde böyle bir şey düşünülüyorsa bize verilmeli. Başka bir ülke adı burda belirlenemez. Yerleşim noktaları önemli, serpilme önemli. Nerede olacak, hangi irtifada olacak... Teknik kadrolarımız Bütün bunların üzerinde çalışmalarını yapıyorlar ve Lizbon zirvesinde görüşülerek mutabakat sağlanırsa ne ala, yoksa yapacak bir şey yok.”
Düğmeye NATO basar!’
Başbakan Erdoğan’ın füze sistemiyle ilgili yaptığı, “Komuta mutlaka Türkiye’ye verilmeli” açıklamasına NATO’dan anında cevap gelmişti. NATO Sözcüsü James Appathurai, Milliyet’e yaptığı açıklamada bu ilkeyi bir kez daha teyit ederek, “NATO operasyonu söz konusuysa, düğmeye NATO basar” demişti.
1- İsveç’e bir parladı, söndü
İsveç, Ermeni yalanlarını onayladı; elçiyi çekti, 19 gün sonra geri yolladı.
2- İsrail’e 2 defa patinaj yaptı
Alçak koltuk ve Mavi Marmara krizlerinde elçiyi çekti, yine geri gönderdi.
3- Gitmem dedi, ABD’ye gitti
Ermenİ tasarısına kızdı. 6 gün sonra “Gitmiyorum” dediği zirveye katıldı.
4- Rasmussen’e NATO ikramı
3 Nİsan’da itiraz etti, 4 Nisan’da “Obama garantör oldu” deyip destekledi.
5- Füze kalkanında da zikzak!
“Komuta bizde olmazsa kabul etmeyiz” dediği anlaşmaya da boyun eğdi!
Önce ‘hayır’, sonra ‘evet’
Birçok milli meselede politik çıkışlar yapması, hemen ardından da geri adım atmasıyla bilinen Başbakan Erdoğan şimdi de, “Komuta bizde olmazsa kabul etmeyiz” dediği “NATO’nun füze kalkanı sistemi”ni onayladı
Haber: Bilun ÇELİK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
8 yıl boyunca tepki gösterdiği birçok konuda daha sonra geri adım attı.
İşte Erdoğan’ın keskin çıkış ve geri adımlarından bazıları:
Rasmussen’e NATO ikramı
Danimarka’da Peygamberimiz Hz. Muhammed’e yönelik çirkin karikatürler ve PKK’nın yayın organı ROJ TV’nin yayınına verilen destek nedeniyle bu ülkenin başbakanı Anders Fogh Rasmussen’in NATO Genel Sekreteri olmasına önce karşı çıkan Erdoğan, “dünya barışına katkı sağlayacağı konusunda şüpheleri olduğunu” söyledi. Rasmussen’in Roj TV’nin yayınlarını engellememesi ve geçmişteki karikatür krizi sırasında takındığı tavrın, onun için eksi puan olduğunu vurgulayan Erdoğan, aradan bir gün bile geçmeden adaylığa destek verdi. Erdoğan, buna gerekçe olarak da “Çekincelerimizin Obama garantörlüğünde çözüldüğüne yönelik bilgiler gelmesi üzerine ’olur’ verdik” dedi.
Gitmem dedi, ABD’ye gitti
Başbakan Erdoğan, Ermeni tasarısının ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde kabulü sonrası gösterdiği tepkiden de çark etti. Washington Büyükelçisi
Namık Tan’ın, 5 Mart’ta Türkiye’ye çağrılmasının ardından 6 Nisan’da yine Washington’a yolculandı. ABD’ye gitmeyeceğini açıklayan Erdoğan da 12 Nisan’da ABD’deki Nükleer Güvenlik Zirvesi’ne
katıldı.
İsveç’e sadece parladı
Başbakan Erdoğan, İsveç Parlamentosu’nun Ermeni idddialarını içeren tasarıyı kabul etmesine sert tepki gösterdi.
11 Mart’ta İsveç Büyükelçisi Zergun Korutürk Türkiye’ye çağrıldı ve Erdoğan’ın bu ülkeye ziyareti iptal edildi. Büyükelçi Korutürk, 19 gün sonra yine İsveç’teki
makamına döndü.
İsrail’e iki defa patinaj
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayalon, Çelikkol’u makamına davet edip, kendisininkinden alçak bir koltukta oturttu. Ardından da İsrailli gazetecilere dönüp, İbranice, “Görüyorsunuz, o bizden aşağıda oturuyor, biz yüksekteyiz ve burada sadece İsrail bayrağı var” dedi. Bu gelişmenin ardından Başbakan Erdoğan’ın direktifleri doğrultusunda Çelikkol, Ankara’ya çağrıldı. Bir süre sonra da Çelikkol yeniden İsrail’e gönderildi. İsrail’in Türk yardım gemisine düzenlediği ve saldırının ardından bir kriz daha yaşandı. Büyükelçimizi 3 Haziran’da yine geri çağrıldı. 21 Temmuz’da da geri gönderildi.
Füze kalkanı projesinde zikzak çizdi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın son yenilgisi füze kalkanı projesi oldu. Erdoğan, 9 Kasım tarihinde Reuters’a yaptığı özel açıklamada, NATO’nun kurmayı planladığı füze savunma sistemi konusunda nihai kararlarını bazı noktalar netleştikten sonra vereceklerini söylemişti. Erdoğan “Projede netleşmesi gereken teknik bazı konular var. Sistemi kimin komuta edeceği, butona kimin basacağı gibi noktalar netleşmeli. Bu tür konular netleştiğinde, bu konudaki nihai kararımızı vereceğiz” demişti.
Başbakan Erdoğan, bu açıklamasından bir hafta sonra 15 Kasım tarihinde, füze kalkanı projesinde komutanın Türkiye’de olması gerektiğini söylemişti. Erdoğan, “Topraklarımızın genelini kapsayacaksa, füze kalkanı projesinde komuta bizde olmalı.” demişti. Erdoğan şunları kaydetmişti: “NATO kapsamında atılacak bir adım ve bu işin komutasının kime verileceği önemli. Topraklarımızın genelinde böyle bir şey düşünülüyorsa bize verilmeli. Başka bir ülke adı burda belirlenemez. Yerleşim noktaları önemli, serpilme önemli. Nerede olacak, hangi irtifada olacak... Teknik kadrolarımız Bütün bunların üzerinde çalışmalarını yapıyorlar ve Lizbon zirvesinde görüşülerek mutabakat sağlanırsa ne ala, yoksa yapacak bir şey yok.”
Düğmeye NATO basar!’
Başbakan Erdoğan’ın füze sistemiyle ilgili yaptığı, “Komuta mutlaka Türkiye’ye verilmeli” açıklamasına NATO’dan anında cevap gelmişti. NATO Sözcüsü James Appathurai, Milliyet’e yaptığı açıklamada bu ilkeyi bir kez daha teyit ederek, “NATO operasyonu söz konusuysa, düğmeye NATO basar” demişti.