Anasayfa
Siyah-beyazlı ekip, sayısız pozisyona girdiği karşılaşmada Grajciar'ın golüyle sarsıldı. Kere'nin ters vuruşu eşitliği sağladı. Holosko ile skor avantajını yakalayan Kartal, Grajciar'a engel olamadı ve zirve yarışından biraz daha uzaklaştı
ANALİZ: SERDAR SARIDAĞ
Bobo'nun sakatlığı nedeniyle kadroda yer almadığı, Nobre'nin ise maç eksiği yüzünden formsuz olduğu bir dönemde, Fatih Tekke gibi bir ismi, Herr Schuster dışında her hoca oynatır sanıyoruz!..
Tamam Holosko, Quaresma ve Nobre dönüşümlü olarak bu görevi üstlenebilir, ama 16. dakikada Grajciar'ın attığı gibi erken yenilen bir gol ile Q7'nin beklenmedik adale sakatlığı, Schuster'in hesabı, kitabı içerisinde yer almalıydı. Portekizli'nin sakatlığı yüzünden oyuna Erhan'ın girmesiyle Nobre, Hilbert ve Tabata gibi üç futbolcunun yeri değişti; bütün planlar alt üst oldu.
1-0 geride olduğu anlarda açıkçası Beşiktaş'ın oynadığı futbol, değil galibiyet, beraberlik için bile olumlu sinyaller vermiyordu.
Tabata'nın 26'daki ortasında, gol sıkıntısı çeken Kartal'ın imdadına Konyasporlu Kere yetişti. Beşiktaş, kaç kere böyle şanslı olabilir hiç bilinmez!..
Tıpkı ilk golde olduğu gibi hücuma çıkarken ani ataklara tek ayağı üzerinde yakalanan Beşiktaş savunmasında, Ersan'ın 34. dakikada Erdinç'e yaptığı faul kendisi açısından kesinlikle çok doğru bir hamleydi ki, sonucunda sarı kart yerine kalesinde gol görebilirdi.
40. dakikada Holosko'nun attığı üstünlük golüne kesinlikle ayrı bir parantez açılmalı. Çünkü 5 kişinin emeği vardı. Tacı bekletmeden Quaresma'ya veren İbrahim Üzülmez'i mi, Nobre'nin asistiyle topu önüne alarak rakibinden aynı çeviklikle sıyrılıp şutu çeken Tabata'yı mı, yoksa pozisyonu çok iyi takip ederek kaleciden dönen topu tamamlayan Holosko'yu mu alkışlasak acaba. Emeği geçenlere futbol adına teşekkür etmek gerek.
İkinci yarıda farkı açma şansını 54'te Holosko, 59'da Tabata ile yüzde yüz bir şekilde yakalayan Beşiktaş, bu savurganlığının bedelini ise 62'de günün adamı Grajciar'ın attığı golle çok ağır bir şekilde ödedi
ANALİZ: SERDAR SARIDAĞ
Bobo'nun sakatlığı nedeniyle kadroda yer almadığı, Nobre'nin ise maç eksiği yüzünden formsuz olduğu bir dönemde, Fatih Tekke gibi bir ismi, Herr Schuster dışında her hoca oynatır sanıyoruz!..
Tamam Holosko, Quaresma ve Nobre dönüşümlü olarak bu görevi üstlenebilir, ama 16. dakikada Grajciar'ın attığı gibi erken yenilen bir gol ile Q7'nin beklenmedik adale sakatlığı, Schuster'in hesabı, kitabı içerisinde yer almalıydı. Portekizli'nin sakatlığı yüzünden oyuna Erhan'ın girmesiyle Nobre, Hilbert ve Tabata gibi üç futbolcunun yeri değişti; bütün planlar alt üst oldu.
1-0 geride olduğu anlarda açıkçası Beşiktaş'ın oynadığı futbol, değil galibiyet, beraberlik için bile olumlu sinyaller vermiyordu.
Tabata'nın 26'daki ortasında, gol sıkıntısı çeken Kartal'ın imdadına Konyasporlu Kere yetişti. Beşiktaş, kaç kere böyle şanslı olabilir hiç bilinmez!..
Tıpkı ilk golde olduğu gibi hücuma çıkarken ani ataklara tek ayağı üzerinde yakalanan Beşiktaş savunmasında, Ersan'ın 34. dakikada Erdinç'e yaptığı faul kendisi açısından kesinlikle çok doğru bir hamleydi ki, sonucunda sarı kart yerine kalesinde gol görebilirdi.
40. dakikada Holosko'nun attığı üstünlük golüne kesinlikle ayrı bir parantez açılmalı. Çünkü 5 kişinin emeği vardı. Tacı bekletmeden Quaresma'ya veren İbrahim Üzülmez'i mi, Nobre'nin asistiyle topu önüne alarak rakibinden aynı çeviklikle sıyrılıp şutu çeken Tabata'yı mı, yoksa pozisyonu çok iyi takip ederek kaleciden dönen topu tamamlayan Holosko'yu mu alkışlasak acaba. Emeği geçenlere futbol adına teşekkür etmek gerek.
İkinci yarıda farkı açma şansını 54'te Holosko, 59'da Tabata ile yüzde yüz bir şekilde yakalayan Beşiktaş, bu savurganlığının bedelini ise 62'de günün adamı Grajciar'ın attığı golle çok ağır bir şekilde ödedi
